Almanya, polisin öldürülmesinin ardından Afganistan'a sınır dışı işlemlerini yeniden başlatmayı düşünüyor

Almanya'da geçen hafta, bir polis memurunun Afgan kökenli bir adam tarafından bıçaklı saldırıda öldürülmesinin ardından, göçmenlik konusunda daha sert bir tutum alınması yönündeki baskı arttı.

Almanya, normal şartlarda sığınmacıları hayatlarının tehlikede olacağı ülkelere geri göndermiyor.

Taliban'ın 2021'de iktidara gelmesinin ardından Almanya, Afganistan'a sınır dışı işlemlerini durdurdu.

Ancak sağ popülist partilerin her geçen gün güçlerini artırdığı bir dönemde göç politikaları iktidardaki hükümetler üzerinde baskı oluşturuyor. Kamuoyu araştırmaları Avrupa seçimlerinde aşırı sağ partilerin de iyi performans göstereceğini gösteriyor.

İçişleri Bakanı Faeser, sınır dışı konusunu aylardır dikkatle incelediğini ve en kısa sürede karar vermeyi planladığını söyledi.

Faeser Salı günü gazetecilere verdiği demeçte, “Almanya'nın güvenliğine potansiyel tehdit oluşturan kişilerin hızla sınır dışı edilmesi gerektiği benim için açık” dedi ve bunun, insanları Afganistan ve Suriye'ye sınır dışı etmeyi de içerdiğini ekledi.

“Ayrıca Almanya'nın güvenlik çıkarlarının savaştan etkilenen insanların çıkarlarından daha ağır bastığını da belirledim” dedi ve hükümetin zaten diğer ülkelere sürgünleri hızlandırmaya çalıştığını da sözlerine ekledi.

Cuma günü Mannheim'da İslam karşıtı bir etkinlik sırasında 25 yaşındaki Afganistanlı bir adamın bıçaklı saldırısında altı kişi ağır yaralandı.

Bir polis memuru aldığı yaralardan dolayı hayatını kaybetti.

Son günlerde sağcı popülist grup Almanya İçin Alternatif (AfD), söz konusu saldırıyı kullanarak bu olayın politikalarının haklı olduğunu gösterdiğini iddia etti.

AfD eşbaşkanları, “Düşüncelerimiz, yanlış göç ve güvenlik politikaları nedeniyle her gün hayatlarını riske atmak zorunda kalan tüm kamu görevlileriyle birlikte” dedi.

Almanya'nın iktidardaki üç partili koalisyonunun bir parçası olan Yeşiller, insanları Afganistan'a sınır dışı etme planlarına karşı çıkıyor.