Fundanur Öztürk | ankara
Kaynak, ÇD TWİTTER
Avukatlar enkazda buldukları belgeleri topladı
İmar ve yapı denetim izinlerine ilişkin önemli belgeleri içeren Hatay’da bir binanın yıkılışını gösteren videolar dün Türkiye’nin Twitter gündemine girdi.
Şehircilik Bakanlığı tüm belgelerin dijital versiyonlarının mevcut olduğunu söylerken, yıkımı durduran avukatlar, savcıların binadaki belgelere el koyması gerektiğini söylüyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Hatay’daki il müdürlüğü binasının yıkılması kararı, kentteki kaçak yapılara ilişkin delillerin saklandığı şüphelerini artırdı.
BBC Türkçe’ye konuşan avukatlar, binada delil niteliğinde belgelerin bulunduğunu belirterek; Bina yıkılmadan önce savcılığın bu delil niteliğindeki belgelere el koyması gerektiğini söylüyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ait Hatay İl Müdürlüğü binasında kovalarla gerçekleştirilen yıkım, bölgeye giden gönüllü avukatlar tarafından engellendi.
Avukat Bedia Büyükgebiz, dün Twitter hesabından paylaştığı videoda, Hatay’da yıkılan binaların imar ve yapı denetim izinlerini gösteren belgelerin bulunduğu kamu binası yıkımına son verilmesi gerektiğini söyledi.
BBC Türkçe’ye konuşan Büyükgediz, ilk derece delil belgeleri güvenli bir yere taşınmadan önce binanın yıkımına başlandığını kaydetti.
Çağdaş Hukukçular Derneği ise savcılığa teslim edilmek üzere etrafa saçılan belgeleri muhafaza altına aldıklarını belirterek, “Enkazda bulduğumuz dosyalar, 2012’de afete dönüşen depremin sorumlularını gösteriyor. çürüyen yapılara onay vermemek ve gerekli cezaları uygulamamak. Delillerin karartılmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise dün gece yarısı resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, avukatların iddialarının asılsız olduğunu ve tüm resmi belgelerin dijital ortamda da mevcut olduğunu belirtti. .
“Avukatlar olarak sahada delil toplamaya başladık”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, binanın “can güvenliği riskine karşı” boşaltılması gerektiği belirtildi.
Kovaların yıkılmasına engel olan avukatlar, il müdürlüğüne ait binalarda kimsenin bulunmadığını, temel önemli belgelerin bulunduğu tek katlı binada ise neredeyse hiç zarar görmediğini ileri sürüyor.
BBC Türkçe’ye konuşan Büyükgediz, Yapı Denetim ve Şube Müdürlüğü’nün yer aldığı bu binada; Hatay ve çevre ilçelerde konut, iş yeri, hastane, okul gibi yapıların yapı ruhsatlarının olduğunu veya binalardan numune alındığına dair raporların olduğunu söylüyor:
“Bunların hepsi ıslak imzalı birinci derece belgeler. Bunların hepsi gelecekte tazminat davalarında, ceza davalarında ve bilirkişi raporlarında yer alacak belgelerdir.
“Dolayısıyla yıkım kararı verilmeden önce bu belgelerin bir tutanakla birlikte güvenli bir yere nakledilmiş olması gerekirdi. Bunun hukuka aykırı olduğunu söyleyerek savcılıktan evrakları devretmesini istedik ve yıkım kararının durdurulması gerektiğini söyledik.”
Hatay İskenderun’daki yardım çalışmalarına katılan bir diğer avukat Doğan Erkan, “Artık bu binalara ruhsat verilmiş olması ceza hukuku açısından suç ve delillerin korunmasını gerektiriyor” diyor.
Hatay’da yıkılan çok sayıda binanın kaçak malzeme kullanıldığını gösteren fotoğraf ve videolarını çektiklerini ve delil toplamaya başladıklarını belirten Erkan, 1999 depreminden sonraki “delilsizlik” durumuna karşı uyarıda bulunuyor:
“99 depremindeki denemeler, yeterince kanıtlanamayan tezlerle çağ dışı kaldı. Bu sefer bunun olmaması için delillerin korunması gerekiyor.
“İşte üç aşamalı toplu suç; Ruhsatı olduğu gibi verenler, incelemeyenler, yapan müteahhitler kendileri yapıyor. İl müdürlüğünün bu fiilleri, bu suçları ortaya çıkarabilecek delillerdir ve ceza muhakemesi hukuku tarafından korunur.
“Aslında Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı veya İlçe Cumhuriyet Başsavcılıkları ‘Bu belgeler artık ceza muhakemesi delili’ diyerek hemen el koymalı çünkü biz avukatlar bir taraftan delil toplamaya başladık. “
Ayrıca, “Her yerde moloz varken neden o binayı yıkma telaşı var?” “İşte bu üç aşamada suçlulardan birinin veya tamamının korunması, idari yetkinin kötüye kullanılması akla geliyor” diyor.
Kaynak, ÇD TWİTTER
Bazı belgeler enkaza dönüşmüş gibi görünüyor
Belgelerin dijital kopyaları var mı?
Peki bu ispat belgelerinin dijital kopyaları yok mu?
BBC Türkçe’nin avukatlardan aldığı bilgilere ve belgelerin sadece dijital kopyalarına güvenmek yanlıştır.
Büyükgediz, mahkeme dosyası için devlet kurumlarından resmi belge istendiğinde her zaman ıslak imzalı belge istendiğini anlatıyor:
“Belge CTU’ya gidecekse, o belgenin ıslak imzalı olması gerekir. Dijital bir belgeyi etkili bir şekilde gözden geçiremeyebilirsiniz. Bu belgeler tamamen dijital ortama aktarıldı mı, aktarılmadı mı? Bunu tespit etmek oldukça zordur. Devlet zaten belli bir yıldan sonra tarayıp dijitale aktarıyor.
“Fiziksel dosyadaki tüm belgeler genellikle UYAP’a taranmaz, kesinlikle bir şeyler eksiktir. Bu nedenle dosyanın tamamen fiziksel olması bizim için önemlidir. Ve avukatlar arasındaki korku, dijital verileri geri alınamayacak şekilde silmek için bir düğmenin yeterli olması.”
Şehircilik Bakanlığı: İddialar tamamen asılsızdır ve gerçek dışıdır
11 Şubat gece yarısı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada avukatların iddialarının asılsız olduğu belirtildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, binanın yıkım kararı veya binada başlamış olan yıkımla ilgili herhangi bir açıklama yapılmazken, “insanların can güvenliği riskine karşı” binanın boşaltılması gerektiğine değinildi:
“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ait Hatay İl Müdürlüğü binasının büyük bir kısmı depremde hasar gördü ve yıkıldı. Şu anda ağır hasar gören İl Müdürlüğü binamızın bazı kişiler tarafından izinsiz kullanıldığı görülmüştür.
“Bakanlığımıza bağlı ekiplerimiz; Ana binamızın yangın merdiveninin ek binamızın üzerine çökmesi riskine karşı, burada bulunanların can güvenliği için il yönetimi binayı boşaltmak istedi.
“Bu talebi reddeden kişiler, ekiplerimize direniş göstermiş ve sosyal medya üzerinden ‘Çeşitli belgeler yok edilmeye çalışılmıştır’ gibi akıl almaz ve asılsız bir iddiada bulunmuştur.
Açıklamada ayrıca tüm belgelerin dijital ortamda bulunduğuna dikkat çekilerek, “Ayrıca ek binamızdaki tüm belgeler diğer resmi belgelerimiz gibi yeni İl Müdürlüğümüzün arşivine aktarılacaktır. Bu itibarla söz konusu iddialar tamamen mesnetsiz ve gerçek dışıdır.
Yoruma kapalı.