Mahmut Hamsici – Ege Tatlıcı | Elbistan
Batıdan Elbistan’a giden yolda çifte yoğunluk var.
Bir yandan yardım ve iş makinesi taşıyan araçlarla yakınlarına ulaşmaya çalışanlar Elbistan’a gidiyor.
Depremden etkilenen bölge sakinlerinin bir kısmı bunun yerine Elbistan’ı terk ediyor.
Yollarda çok kaza oluyor.
Çoğu benzin istasyonunda yakıt yok.
Kahramanmaraş’ta Pazartesi günü saat 13.24’te meydana gelen ikinci deprem olan depremin merkez üssü Elbistan.
Salı akşamı Elbistan’a girerken karşımıza çıkan ilk manzara büyük bir yıkım görüntüsü oldu.
Yıkık binalar, zifiri karanlık sokaklar, ateşlerin etrafında kalabalıklar halinde bekleyen yerliler…
İkinci depremden yaklaşık 30 saat sonra ulaştığımız mahallede binaların çoğu bu ikinci depremle yıkıldı.
Şehir merkezindeki evlerin elektriği ve suyu kesiliyor.
İklim çok soğuk; dört tarafı karla kaplı, yer donmuş.
Bazı benzin istasyonları kapalı. Bazılarının önünde uzun kuyruklar var.
Devam eden artçı sarsıntılar büyük endişe yaratıyor.
Enkazların arasında beklemek
Şehir geceleri hayalet şehre dönüşmüştür.
İlçenin her yerinde enkaz var.
Enkazların bazıları çalışıyor, bazıları çalışmıyor.
Birçok enkazın önünde ateşler yakıldı.
Enkaz içindeki insanların yakınları bu yangınların önünde bekliyor.
Mahalle sakinlerinden faydalı yanıt
Yığınlar yıkılan evlerin başında enkaz altında kalanlardan ses duymak için beklemeye devam ediyor.
Bölge sakinlerinden herhangi biriyle konuşsak çok duyarlılar; Arama kurtarma ekiplerinin eksikliğinden şikayetçi.
Gece sokakta karşılaştığımız bir aile bizi akrabaları olduğunu söyledikleri bir enkaza götürüyor.
Enkazda çalışma yapılmamasına tepki gösteriyorlar.
Yetkililer gelip baktılar, ses yok dediler ve gittiler.
Konuştuğumuz diğer depremzedeler, ses gelmeyince ekiplerin kalmadığını söylüyor.
Bu eleştirileri yapan mahalle sakinlerinin tek sıkıntısı soğukta enkaz altında kalan yakınlarına havalar soğuduğu anda ulaşmak.
Bu nedenle Elbistan’a daha profesyonel arama kurtarma ekipleri ve vinçlerin gönderilmesini istiyorlar.
Süpermarketlerde boş raflar
Elbistan’da çok sayıda süpermarketin camları kırıldı, kırıldı ve rafları boşaltıldı.
Bir süpermarkette, kırık kapıdan içeri giriyoruz ve içeride alışveriş yapan insanlarla karşılaşıyoruz.
Girenler, şişelenmiş su ve hijyen ürünleri gibi malzemelerle ayrılıyor.
Konuştuğumuz yaşlı bir adam, ihtiyacı olan bazı ürünleri alamadığı için yaptığını söyledi.
Hırsızlık olayları
Bir başka noktada da hırsızlık olayıyla karşılaşıyoruz.
Elbistan dışından oldukları belirtilen bir grup erkek, bir cep telefonu dükkanından hırsızlık yaparken, çaldıklarını getirdikleri araca koymaya çalışırken yakalandı.
Esnaf bu insanları linç etmeye çalışıyor.
Asayiş güçleri ve jandarma müdahale ediyor ve bu kişiler gözaltına alınıyor.
Geceleri sokaklarda dolaşan jandarma ekiplerinin şüpheli kişileri aradığını görüyoruz.
Bu sırada bazı esnaflar da hırsızlığa karşı dükkanlarının önünde bekliyor.
Bazılarının hırsızlığa karşı dükkanlarının önüne demir levhalar koyduğunu görüyoruz.
Gönüllüler sahada
Bir kriz merkezinin kurulduğu Fatih İlköğretim Okulu’nun içinde ve önünde çok fazla kalabalık ve koşuşturma var.
Türkiye’nin farklı yerlerinden gönüllüler de burada toplanıyor.
Burada yabancı yardım çalışanları ile de tanışıyoruz.
Bir takım Lübnan’dan, bir de İspanya’dan geldi.
Soğuk havada zamana karşı yarış
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yıkımın boyutunu daha net görüyoruz.
Mevcut ekipler, Elbistan halkının da yardımıyla çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor.
Afet ve Acil Durum Yönetim Bürosu (AFAD) tarafından ilçenin bir bölümünde çadır kent kuruldu.
Çadırkentte görüştüğümüz ve adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, “yeterli profesyonel ekip yok” eleştirisine mahalle sakinlerinin katılmadığını söylüyor.
Türkiye’de depremden etkilenen birçok yerde sokaklardan yükselen ses burada da yükseliyor: “Sesimi duyan var mı?”
Ve bu ses: “Acil olarak daha fazla desteğe ihtiyacımız var.”
Yoruma kapalı.