TÜSİAD, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Talim ve Terbiye Kurulu tarafından onaylanan yeni eğitim müfredatına ilişkin X hesabında bir açıklama yayınladı.
Açıklamada, Cumhuriyet değerlerine uygunluğu, bilimsel ve çağdaş eğitim normlarına uygunluğu konusunda eleştirilere değinilmeden uygulanacak bir müfredatın çocukların geleceğine ve gelişim hedeflerine katkı sağlamayacağının vurgulandığı ifade şöyle:
“Yeni müfredata (müfredat) ilişkin Talim ve Terbiye Kurulu tarafından yürütülen iki haftalık değerlendirme sürecinin ardından dün yapılan açıklamada, üçte biri müfredata yönelik olmak üzere 67 binin üzerinde görüş ve öneri alındığı belirtildi. Müfredatın ana yaklaşımını içeren ortak metin.
Basın açıklamasında, “Müfredatta bazı genel düzeltmeler yapıldığı, görüş ve önerilerin şeffaflık, bilimsellik ve katılımcılık ilkeleri gereği değerlendirilerek müfredata yansıtıldığı, yeni müfredatın Kurul tarafından onaylanarak erişime açıldığı” belirtildi. Bakanlığın internet sitesinde yetkili makamın onayına tabidir.' Durdurulan Türkiye Yüzyıl Eğitim Modeli'ne ilişkin eğitim sektörünün çeşitli paydaşları kapsamlı görüş ve önerilerde bulundu. Geri bildirim döneminde TÜSİAD'ın görüş belgesi, bu görüş belgesiyle birlikte askıya alınan versiyonuyla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı'na da iletildi. Müfredatın; temel felsefe ve hedefler açısından akla ve bilime dayalı Cumhuriyet değerlerine, hazırlık süreci açısından demokratik katılım ilkesine uymadığı belirtilerek farklı başlıklar altında önerilerde bulunulmuştur. gerekçesi ve içeriği bakımından çağdaş eğitim normlarına uygun olması, eğitim paydaşlarının ve toplumun konuya verdiği önemin bir göstergesidir.
“ZİHNİ ÖZGÜR NESİLLER YETİŞTİRMELİYİZ”
Yeni müfredat askıya alındığında içeriğine, özellikle de temel yaklaşımını açıklayan ortak metne yönelik yoğun eleştiriler yapıldı. İki haftalık süre içerisinde bu yöndeki eleştirileri ortadan kaldıracak değişiklikler yapılmışsa eğitim paydaşları ve kamuoyu bilgilendirilmelidir. Cumhuriyet değerlerine, bilimselliğe ve çağdaş eğitim normlarına uygunluğu yönündeki eleştirilere değinilmeden hayata geçirilecek akla ve bilime dayalı bir müfredat, çocuklarımızın geleceğine ve kalkınma hedeflerimize katkı sağlamayacaktır. Sosyal ve ekonomik kalkınmamız için “düşüncesi hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller yetiştirmeliyiz. “Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın ve gençlerimizin alacağı eğitim türünde güven ortamının yaratılması çok önemlidir.”